Sosyal Medya'da Hangi Paylaşımlar Adli Soruşturmaya Konu Olur?

Sosyal medya çağında artık suç bile dijital ortamda işlenebiliyor. Ceza hukuku açısından “şu paylaşım suçtur” diyebilmek için bazı yapısal şartlar vardır. Aşağıda, pratikte sık karşılaşılan suç tiplerini, örneklerle ve niyet unsurlarıyla birlikte açıklıyorum:

HUKUK GÜNCELCEZA HUKUKU

Av. Gülşah DEMİRTAŞ

10/6/202510 min oku

turned on gold iphone 6
turned on gold iphone 6

Günümüz internet dünyasında sosyal medyada suç işlemek işten bile değil. Bu yazımda sizlerle birlikte hangi sosyal medya paylaşımlarının suç teşkil ettiğini, şayet birisine olan kinimizi ille de sosyal medyadan dökmek istiyorsak "hakaret etmeden hakaret etmenin" inceliklerini paylaşacağım.

1. Hakaret Suçu (TCK Madde 125)

Kanun Metni

Türk Ceza Kanunu – Madde 125
(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
olması hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) Hakaretin alenen işlenmesi hâlinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde, suç, kurul üyelerine karşı işlenmiş sayılır; ancak zincirleme suça ilişkin hükümlere göre işlem yapılır.

Açıklama ve Uygulama

Hakaret suçu, bir kimsenin onur, şeref veya saygınlığını zedeleyen söz, yazı, paylaşım veya görsellerle işlenir. Sosyal medya üzerinden yapılan hakaretler, genellikle “alenen işlenmiş” kabul edildiğinden cezayı artırıcı sonuç doğurur.

Somut Fiil veya Olgu İsnadı

Kişiye bir suç veya ahlaki zaaf yükleyen, ispatlanabilir bir olay isnat edilirse bu “somut fiil” olarak değerlendirilir.
Örnek: “Bu kişi rüşvet alıyor, işini parayla çözüyor.” şeklindeki bir paylaşım, isnadın doğru olmadığı hâllerde hakaret suçunu oluşturur.

Sövmek Suretiyle Hakaret

Söylem, herhangi bir olgusal isnat içermese de doğrudan kişiye aşağılayıcı nitelikteyse bu “sövme” olarak değerlendirilir.
Örnek: “
Sen şerefsizsin, aptalsın.” ifadeleri açık hakaret sayılır.

Kamu Görevlisine Hakaret

Görevinden dolayı kamu görevlisine yöneltilen hakaretlerde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Örnek: Bir belediye başkanına
“Sen hırsızsın, halka hizmet etmiyorsun.” denilmesi kamu görevlisine hakaret niteliğindedir.

Aleniyet Unsuru

Paylaşımın herkesin görebileceği bir ortamda (örneğin Twitter, Instagram, Facebook) yapılması hâlinde suç “alenen işlenmiş” sayılır.
Örnek: Özel mesaj yoluyla hakaret yerine, herkese açık profilde yapılan hakaret aleni kabul edilir ve ceza artırılır.

Kurul Halinde Kamu Görevlilerine Hakaret

Bir kurul veya heyette yer alan kamu görevlilerine birlikte hakaret edilirse, suç tüm üyeler bakımından oluşur.

Uygulamada Sosyal Medya Örnekleri

  • Bir kullanıcı, başka birine hitaben “Sen dolandırıcısın, insanların parasını çalıyorsun.” yazarsa, isnat ettiği fiilin doğru olmadığının ispatlanamaması durumunda hakaret suçundan cezalandırılabilir.

  • “Bu gazeteci vatan hainidir.” gibi genel ifadeler, eleştiri sınırını aşarak cezai sorumluluk doğurabilir.

  • “Beğeni” butonuna basmak çoğu zaman suç sayılmaz, ancak hakaret içeren gönderiyi “retweet etmek” veya “yeniden paylaşmak” suça iştirake sebep olabilir.

Hakaret Sayılmayan Kelimeler Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) hakaret suçu, bireyin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen söz veya davranışlarla işlenebilen bir suçtur. Ancak her ağır veya kaba ifade, hakaret suçu kapsamında değerlendirilmez. Hukukumuzda hakaretin oluşabilmesi için bazı unsurların gerçekleşmesi gerekir. Bu unsurlar yoksa ya da hukuka uygunluk sebepleri varsa, “hakaret suçu oluşmaz.” Aşağıda Yargıtay'ın hakaret saymadığı birtakım kelimeleri sizler için derledim.

  • Haysiyetsiz

  • Nankör

  • Adın batsın

  • Kukla

  • Adam değilsin.

  • Sana diploma verenin

  • Eşkıya

  • Kim oluyorsun

  • Tombaladan müdür

  • Siz polis misiniz lan

  • Dört gözlü

  • Suratsız seni

  • Beceriksiz herif

  • Savcıysanız savcılığınızı bilin

  • Sen mafyanın avukatı mısın

  • Ne var lan, bizi mi döveceksiniz

  • Siz kimsiniz lan

  • Yalan söylüyorsun

  • Cins midir nedir

  • Sahtekarlık yapma, oğlum sen laftan anlamıyor musun

  • Sen kimsin bana ilaç içirmeye çalışıyorsun, sen dünkü çocuksun

  • Senin dinin maneviyatın eksik, sana dini öğretmem lazım

  • Meziyetsiz

  • Seni paramla satın alırım

  • Karaktersiz

  • Lanet gardiyan

  • Aç gözlü

  • Görmemiş

  • İhanet ediyorsun

  • Bilgisiz

  • Tecrübesiz

  • Karı gibi adamsınız

  • Allah belanı versin

  • Beddua

  • Sen kim oluyorsun

  • Dinsiz

  • İmansız

  • Ukalalık yapma

  • Size de kurumunuza da başlarım

  • Çemkirme

  • Aciz zavallı insansın. Şu haline bak

  • Şizofren hastasısın, iki ruhlusun, doktora git

  • Sen ne karışıyorsun lan

  • Sen insan mısın

  • Siz çetesiniz, defolun gidin vicdansızlar

  • Hakime siz açıkça taraf tutuyorsunuz

  • Eğitimsiz

  • Lan polis oldunuz da ne oldunuz, senin psikolojin bozuk

  • Beğenmiyorsan başka kapıya git

  • Defol evimden

  • Allah senin belanı versin

  • Allah senin canını alsın

  • Allah seni bildiği gibi yapsın

  • Yarını göremezsin inşallah

  • Allah senin çocuklarından çıkartsın bu acıyı

  • Hepiniz yiyicisiniz, bu memleketi yediniz bitirdiniz

  • Sen çok tehlikeli birisin

  • Körler sağırlar birbirlerini ağırlar

  • Beni karakola götürecek adam anasının karnından doğmadı

  • İhanet ediyorsun

  • Görmemiş

  • Oğlan

  • Adın batsın

  • Pis olan sensin

  • Lan kelimesi

  • Defolun

  • Sen bu işi bırak domates sat

  • Çek lan arabanı kapımın önünden…

  • Sen beş para etmez bir insansın, hayatta güvenilebilecek en son insansın ve sen vicdansız bir insansın…

  • Basitsin, sizin gibi insanların Allah’ı olduğuna inanmıyorum…

  • Vicdansız herifler…

  • Allah belanı versin, ne biçim insansınız…

  • Senin dinin maneviyatın eksik, sana dini öğretmem lazım..

  • Çiftlik agası… senin çenen çok düşük. sesin çok çıkıyor.

  • Sana ne kızım, sen kimsin, dağdan gelip bağdakini kovuyorsun…

  • Buraya bir daha gelme lan oğlum…

  • Siz genişsiniz…

  • Amele karısı…

  • Git hangi orospuyla gezersen gez…

  • Sen zenginden yanasın, sen benim yerimi zorla aldın…

  • M….benim paramı nasıl yedin, hiç utanmadın mı terbiyesiz…

  • Oynaşma

  • Amk yerinde herkes işini yapacak

  • Delikanlı değilsin, sen karısın…

  • Herkes haddini bilsin, lanet olsun, yazıklar olsun…

  • Yaşlısın, gözlerin görmüyor, sen git gençler gelsin…

  • Genç, sen daha küçüksün, ağabeylerin gelsin sana öğretsinler bana nasıl davranacağını…

  • Allah büyüktür, Allah senin de belanı versin…

  • Siz benim anneme ne yapıyorsunuz, bırakın annemi lan….

2. Tehdit Suçu – TCK Madde 106

Tehdit suçu, kişinin hayatına, vücut bütünlüğüne, malvarlığına veya ailesine zarar vereceğini söylemekle ortaya çıkar. TCK 106. maddeye göre “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Sosyal medyada, mesaj yoluyla ya da yorum kısmında “Seni bulup öldüreceğim” veya “Evine kadar geleceğim, hesap soracağım” gibi ifadeler doğrudan tehdit suçuna neden olur. Paylaşımın hangi platformda yapıldığı önemli değildir; önemli olan mağdurda korku ve endişe yaratacak mahiyette olup olmadığıdır.

Bazı durumlarda tehdit unsuru “dolaylı” biçimde de kurulabilir. Örneğin, “Ona gününü göstereceğim, elimden kurtulamaz.” gibi ifadeler, niyet ve bağlama göre tehdit kapsamında değerlendirilebilir.

3. Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma (Dezenformasyon) – TCK Madde 217/A

13 Ekim 2022 tarihli kanun değişikliğiyle Türk Ceza Kanunu’na eklenen 217/A maddesi, kamuoyunda “dezenformasyon suçu” olarak bilinir. Maddenin metni şöyledir: “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”

Bu düzenlemede, bilginin yanlış olması tek başına yeterli değildir. Failin amacı yani saiki önemlidir. Eğer kişi gerçeğe aykırı bilgiyi sadece kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla paylaşmışsa suç oluşmaz; ancak paniğe neden olma kastı varsa cezalandırılır.

Örneğin “X ilçesinde salgın hastalık nedeniyle onlarca kişi öldü, hükümet saklıyor.” gibi doğrulanmamış bir bilginin yayılması, kamu düzenini bozabilecek nitelikteyse bu madde kapsamına girer. Aynı şekilde “Ülkede tüm bankalar kapatılacak, paranızı hemen çekin.” gibi ekonomik panik yaratıcı iddialar da dezenformasyon suçu sayılabilir.

Bu suçun bir diğer önemli yönü de failin kimliğini gizlemesi veya bir örgüt faaliyeti çerçevesinde hareket etmesidir. Eğer paylaşım anonim hesaplar veya organize bir ağ üzerinden yapılmışsa ceza yarı oranında artırılır.

4. Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama – TCK Madde 216

Toplumun bir kesimini diğerine karşı kin veya düşmanlığa tahrik etmek ya da bir toplumsal grubu aşağılamak da ceza hukukunda suç olarak düzenlenmiştir. TCK 216’ya göre, bu suçun oluşması için kamu güvenliği açısından “açık ve yakın tehlike” bulunmalıdır.

Örneğin, bir kişinin etnik kökeni, dini inancı veya mezhebi nedeniyle küçük düşürücü veya nefret içeren ifadeler paylaşmak, bu madde kapsamında değerlendirilebilir. “Bu şehirdeki yabancılar defolsun.”, “Bu mezhepten olanlar insan değildir.” gibi ifadeler hem nefret suçu hem de halkı kin ve düşmanlığa tahrik kapsamında cezalandırılır.

Mahkemeler, paylaşımın yarattığı etkiyi, ulaştığı kişi sayısını ve olası toplumsal sonuçlarını dikkate alarak değerlendirme yapar.

5. Özel Hayatın Gizliliğini İhlal – TCK Madde 134

Özel yaşam alanına ilişkin görüntü, ses kaydı veya kişisel bilgi paylaşımı, Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi gereği suçtur. Rızası olmaksızın bir kişinin özel fotoğraf veya mesajlarının paylaşılması, sosyal medya üzerinden yapılan en ciddi ihlallerden biridir.

Örneğin eski partnerin özel fotoğraflarını ifşa etmek, arkadaşının özel mesajlarını alıntılayarak paylaşmak ya da kişisel verilerini sosyal medya hesabında yayımlamak doğrudan bu madde kapsamındadır. Bu suçun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis olup, fiilin internet ortamında işlenmesi cezanın artırılmasına yol açar.

6. 5651 Sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ve İnternet Sorumluluğu

5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun”, çevrim içi içeriklerin hukuki sorumluluğunu belirler. Bu kanun “içerik sağlayıcı”, “yer sağlayıcı” ve “erişim sağlayıcı” ayrımı yapar. Sosyal medya kullanıcıları genellikle “içerik sağlayıcı” sıfatına sahiptir ve yalnızca kendi paylaşımlarından sorumludur.

Ancak, paylaşılan içerik bir başkasına ait olsa bile, kişinin onu “benimseyerek” yayması hâlinde genel hükümlere göre sorumluluk doğabilir. Bu nedenle özellikle hakaret, tehdit veya dezenformasyon içeren bir içeriği paylaşmak veya alıntılamak da cezai sonuç doğurabilir.

Beğeni (Like) ile Paylaşım (Retweet) Arasındaki Fark

Yargı kararlarında genellikle “beğeni” tek başına suç oluşturmaz. Çünkü beğenmek, içeriği yaymak değil, yalnızca kişisel bir tepki vermek anlamına gelir. Ancak “retweet”, “yeniden paylaşım” veya “hikâyede alıntılama” eylemleri, içeriği geniş kitlelere yaydığı için cezai sorumluluk doğurabilir.

Örneğin, hakaret içeren bir gönderiyi sadece beğenmek çoğu zaman suç sayılmazken, aynı gönderiyi “paylaşmak” veya “yorumla desteklemek” suçun icra hareketi sayılır.

İfade Özgürlüğü ve Ölçülülük İlkesi

Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), sosyal medya paylaşımlarına ilişkin birçok kararında ifade özgürlüğünün sınırlarını çizmiştir. AİHM’in “Vedat Şorli / Türkiye” kararında, bir kişinin Cumhurbaşkanına yönelik sosyal medya paylaşımı nedeniyle cezalandırılmasının, demokratik toplumda kabul edilebilir sınırları aştığına hükmedilmiştir.

Bu kararlar, cezai yaptırımın “son çare” olması gerektiğini ve eleştirinin cezalandırılmaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle kamu görevlileri, ve politikacılar halka mal olmuş kişiler olduklarından hakkında yapılan paylaşımlarda eleştiri sınırlarının daha geniş olduğu kabul edilmektedir.

Yukarıda size verdiğim tüm taktiklere rağmen bu suçlardan birisini işlediniz ve hakkınızda savcılığa şikayet yapıldıysa, şöyle bir yol izleyebilirsiniz:

Savunma ve Hukuki Süreç

Bir paylaşımın suç sayılıp sayılmadığı her zaman açık değildir. Hakaretle eleştiri arasındaki sınır, yargı içtihatlarıyla belirlenmiştir. Bu nedenle savunmada, kullanılan ifadelerin “değer yargısı mı” yoksa “somut isnat” mı olduğu açık biçimde gösterilmelidir.
Benzer şekilde TCK 217/A kapsamında “korku veya panik yaratma saiki” unsurunun bulunmadığı, paylaşımın bilgilendirme veya eleştiri amacı taşıdığı savunulabilir.

Savunmanın bir diğer önemli yönü de kast unsurunun irdelenmesidir. Failin kötü niyetle hareket etmediği, paylaşımın amacının kamu yararına eleştiri, uyarı veya mizah olduğu savunulduğunda, ceza ehliyeti bakımından ciddi bir fark doğar.

Paylaşımın kaldırılması, özür açıklaması yapılması, zararın giderilmesi veya erişimin engellenmesi başvuruları; mahkeme nezdinde pişmanlık ve iyi niyet göstergesi sayılır. Özellikle 5651 sayılı Kanun kapsamında içerik kaldırma veya erişim engelleme işlemlerinin yapılması, cezanın ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararlarını olumlu etkileyebilir.

Kanun Yolları: Karar aleyhe sonuçlandığında, istinaf veya temyiz başvuruları yapılabilir. Temel hak ihlali iddialarında ise Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı mevcuttur. Bazı durumlarda AİHM başvurusu da mümkündür.

Avukatla Çalışmanın Önemi

Sosyal medya ceza davaları, klasik hakaret veya tehdit davalarına göre daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Çünkü dijital içeriklerin delil değeri, paylaşım zinciri, platform politikaları ve teknik tespitler her zaman net değildir.
Bu noktada, alanında uzman bir ceza avukatının süreci profesyonel biçimde yönetmesi büyük önem taşır.

Bir avukat;

  • Paylaşımın hukuki nitelendirmesini doğru yapar,

  • Hangi kanun maddesinin uygulanabileceğini tespit eder,

  • Dijital delillerin geçerliliğini denetler,

  • İfade özgürlüğü ve kast unsuru üzerinden etkili savunma kurar,

  • Gerektiğinde içerik kaldırma, erişim engelleme veya pişmanlık hükümlerini devreye sokar,

  • HAGB, erteleme veya beraat ihtimallerini güçlendirir.

Unutulmamalıdır ki sosyal medya, her ne kadar özgür bir paylaşım alanı gibi görünse de, hukuki sonuçları en hızlı doğan mecralardan biridir. Bu nedenle bir paylaşımın suç teşkil edip etmediği, yalnızca içeriğe değil, aynı zamanda paylaşımın bağlamına, amacına ve etkisine bağlıdır.

Bu süreçte uzman bir avukatla çalışmak, hem yanlış bir beyanla süreci riske atmamak hem de hukuki hakların etkin biçimde korunmasını sağlamak açısından son derece önemlidir.