10.Yargı PAKETİNE AVUKAT GÖZÜYLE BİR BAKIŞ
Meclisten geçen 10.yargı paketini sade bir dille ve avukat gözünden siz vatandaşlarımız için yorumladık. Bu pakete dair "genel af var mı" "paket içeriği" "mükerrer suç" gibi sorularınıza cevap vermeye çalıştık.
HUKUK GÜNCEL
Av.Gülşah Demirtaş
9/19/20253 min oku
Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan 10. Yargı Paketi, TBMM’de kabul edilerek Resmî Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Bu paket, özellikle ceza infaz hukuku, koşullu salıverilme, denetimli serbestlik, mükerrir suçluların durumu, özel infaz usulleri ve parasal sınırlar gibi alanlarda önemli değişiklikler getirdi.
Bir avukat olarak paketi incelediğimde, hem olumlu hem de tartışmaya açık düzenlemeler olduğunu düşünüyorum. Gelin, bu düzenlemeleri tek tek ele alalım.
Mükerrer Hükümlüler ve Koşullu Salıverilme
Paketin en dikkat çeken yeniliklerinden biri mükerrer hükümlüler yani daha önce suç işleyip yeniden suç işleyen kişilerle ilgili. Önceden bu kişiler, koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik gibi haklardan neredeyse tamamen mahrumdu.
Yeni düzenleme ile artık iyi halli olmaları koşuluyla cezalarının 3/4’ünü infaz eden mükerrerler, bu haklardan yararlanabilecek.
Bu düzenleme, cezaevlerinde “ömür boyu dışlanan” bir grup hükümlünün topluma yeniden kazandırılmasını sağlayabilir. Ancak “iyi hal” değerlendirmesinin objektif kriterlere bağlanması şart. Aksi halde uygulamada farklı infaz hakimlikleri arasında adaletsizlik doğabilir.
Denetimli Serbestlikte Oran Esası
Denetimli serbestlik artık oran esasına göre belirlenecek. Yani her hükümlü cezasının belirli bir oranını cezaevinde çektikten sonra kalan kısmını denetim altında geçirecek.
Cezaevlerinin doluluğunu azaltacak, hükümlülerin toplumla bağını koparmadan cezasını çekmesini sağlayacak olumlu bir adım. Ancak denetim mekanizmasının etkin işletilmesi çok önemli. Aksi halde toplumda “cezasızlık” algısı doğabilir.
Parasal Sınırların Netleştirilmesi
Adli, idari ve vergi yargısında istinaf ve temyiz başvurularında parasal sınırlar artık davanın açıldığı tarihe göre belirlenecek.
Bu, hem avukatlar hem de vatandaşlar için çok önemli bir düzenleme. Çünkü uygulamada sürekli “sınır değişti, dosyamız temyize gidecek mi?” sorularıyla karşılaşıyorduk. Bu netlik, hukuk güvenliğini güçlendirdi.
Ceza Artışları: Caydırıcılık Meselesi
Paket, özellikle kasten yaralama ve suça teşebbüs gibi suçlarda cezaların alt sınırını artırdı. Özellikle kadına karşı işlenen suçlarda daha ağır yaptırımlar getirildi.
Elbette cezaların artırılması mağdur hakları açısından önemli. Ancak caydırıcılığın sadece ceza artışıyla sağlanamayacağını da unutmamak gerekir. Asıl mesele, soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin etkin, hızlı ve mağdur odaklı yürütülmesidir.
Özel İnfaz Usulleri
Yaşlı, hasta ve engelli hükümlüler için konutta infaz imkanı genişletildi.
Bu düzenleme, insan onurunu koruma noktasında çok değerli. Ceza infazının amacı, kişiyi topluma yeniden kazandırmaktır. Ağır hasta ya da ileri yaşta hükümlülerin cezaevinde tutulması çoğu zaman cezadan çok eziyet niteliği taşıyordu. Ancak kötüye kullanımın önlenmesi için sıkı denetim ve raporlama mekanizmaları kurulmalı.
Genel Değerlendirme
Yargı Paketi’ni genel olarak olumlu ama eksikleri olan bir adım olarak görüyorum.
Olumlu yönleri:
Cezaevlerindeki yoğunluğu azaltabilecek çözümler,
Hukuk güvenliğini artıran net düzenlemeler,
Hasta ve yaşlı hükümlüler için daha insancıl infaz koşulları,
Cezaların caydırıcılığını güçlendiren adımlar.
Eksik ve tartışmalı yönleri:
Kamuoyunda beklenen genel af bu pakette yok.
“İyi hal” uygulamaları hâlâ sübjektif.
Tahliye düzenlemeleri, kamu güvenliği açısından toplumda farklı algılar yaratabilir.
Son söz: 10. Yargı Paketi, ceza adalet sisteminde yeni bir sayfa açıyor. Ancak kanunun başarıya ulaşması, uygulamanın adil, tutarlı ve şeffaf yürütülmesine bağlı. Aksi halde bu paket de kağıt üzerinde kalabilir.


